Recent Posts

29 Mart 2008 Cumartesi

**Grup kavramı

Grup" terimi, özellikle 18. yy. basından itibaren sosyal bir anlam taşımaya başlamıştır. Bir görüşe göre grup kelimesi İtalyancadaki "gruppa" kelimesinden gelmektedir. Bununla beraber, bu kelimenin etimolojik olarak kesinlikle hangi kökten geldiği konusunda kesin bir fikir birliği yoktur. Grup terimi, aşağıda da göreceğimiz gibi, grubu meydana getiren bireyler arasında ilişkilerin bulunmasını ve bu ilişkilerin de düzenli ve sürekli olarak işlenmesin! gerektirir. J. Fichter bu özellikleri şöyle sıralamaktadır.
1. Görülebilirlik; grup üyeleri ve grup dışı kişiler tarafından.
2. Örgütlü olma;
3. Rol; grup üyeleri kendilerine özgü rolleri oynarlar.
4. Etkileşim; grup üyeleri daima haberleşme içindedirler.
5. Norm; grup tarafından meydana getirilen normlar grup üyelerinin rollerine ve davranışlarına etki yaparlar.
6. Değerler; üyeler ortak değerlere ve ilgilere sahiptirler.
7. Amaçlar; grup çalışması bir amaca veya birkaç amaca dönük olabilir.
8. Devamlılık; grubun belli bir süresi olması lazımdır.Bu şartlara göre grup şöyle tarif edilebilir: Belirli bir süre içinde belli hedeflereulaşmak için rolleri oynayarak sosyal ilişkileri devam ettiren birçok kişinin meydana getirdiğitopluluktur (Baysal ve Tekarslan, 1996).Günlük konuşmada kullanılan "grup" sözcüğü en genel anlamda "çoğul olmayı"belirler. Sosyal psikolojide ve sosyolojide ise grup kavramı çeşitli şekillerde tanımlanmıştır.Bu tanımlara göre, bir kalabalığın "grup" olabilmesi için ortak amaçlar, ortak normlar,kendilerine bir grup olarak hissetmeleri gibi koşullar öne sürülmüştür. Gruplar şüphesiz buözellikleri göstermekle beraber, bir topluluğun grup olabilmesi için gereken en az koşul acabahangisidir ? Bu soruya cevabımız "etkileşim" olacaktır. Buna göre grup "etkileşim halindeolan birden fazla insan" anlamını taşır.Etkileşim halinde olmak için, sadece birbirinin varlığından haberdar olmak bileyeterlidir. Otobüste karşılıklı oturan iki kişiden birinin diğerini dikkatle incelemesi, incelenen kimseninde bunun farkında olması halinde bu iki kişi etkileşim içindedir. Çünkü her ikisinin dedavranışı, diğerinin orada bulunmasıyla etkilenmiştir.Bu örnekteki grup, şüphesiz, grup kavramının çok hafif bir şekilde kullanımıdır. Butür bir grup geçicidir. Üyelerin ortak özellikleri ve amaçları çok sınırlıdır. Ama gene deetkileşim söz konuşu olduğu sürece bu iki kişilik topluluğa grup diyebiliriz. Böyle en basitdüzeydeki etkileşimin bir grup yarattığı fikri başka araştırmacılar tarafından dabenimsenmiştir. Sosyolog Goffrnan da bu en basit ve geçici grupları gözlem yoluylainceleyerek bir kitap yazmıştır.Sosyologların ve özellikle sosyal psikologların ilgilendikleri ve üstünde en çokaraştırma yaptıkları gruplar küçük gruplardır. Bu konuda son 30 yıl içinde çok fazla sayıdaaraştırma yapıldığım görüyoruz (Kağıtçıbaşı, 1979).Tek yönlü bir etkileşim grup olgusunun doğmasında yeterli değildir. Bir grubunvarlığından söz edebilmek için bu etkileşim çerçevesinde bazı değer norm ve ideolojileringeniş alanda özel bir duygusal ortamın ve birleştirici manevi öğelerin var olması gerekir.Bu nedenle grup tesadüfen bir araya gelmiş insanlardan farklı bir birleşmedir. Tıpkıotobüste, birlikte seyahat edenler gibi. Grup, kategori kavramından da farklılık taşır. Yanibirbirleriyle hiç konuşmayan ancak ortak karakteristikleri olan insanlar da bir grup değildir.Tıpkı yaş, ırk ya da cinsiyet gibi.Birçok toplumbilimci Merton´un standart toplumsal grup tanımı üzerinde birleşirler.Bu tanıma göre grup, birden fazla sayıda insanın kendileri ve başkaları tarafından grup olaraknitelendirilmeleri açısından önemlidir. Grubu oluşturan insanlar kendilerim bir grup olaraknitelendirmedikleri sürece bu topluluğu grup olarak düşünemeyiz. O halde kişilerin grupoluşturduklarının bilincinde olmaları da, gruplaşma sürecinde önemli bir faktördür. Gruplarınoluşmasında mekansal yakınlıkta önemlidir. Örneğin, arkadaş grupları genellikle aynı mahalleya da komşu çocuklarında oluşur. Zamanla mekansal yakınlık önemini kaybeder vedavranışlardaki benzerlikler önem kazanır. Örneğin, okullarda kurulan çadırlar bu şekildeortak davranışlar gösteren kimselerden oluşur. Aynı şekilde insanlar kendileri gibi olan,benzer özellikler gösteren ve birbirlerinin ilgilerim çekmeleri nedeniyle de bir araya gelip birgrup oluşturabilirler (Özkalp, 1994).Grup AyrımıGrupları sınıflama dayanağına göre çeşitli şekillerde sınırlayabiliriz.1. Biçimsel ve Biçimsel Olmayan GruplarBöylece biçimsel grup, "yasal ve biçimsel yetke alımda, belirli bir sonuca ulaşmak yada verilen görevleri yerine getirmek amacıyla kurulmuş olan grup" diye tarif edilebilir.Biçimsel olmayan gruplar küçük gruplar ve "klikler" anlamında da kullanılmaktadır.Dalton büyük gruplarda üç değişik tür klik belirlemektedir. Yatay, dikey ve rastgele (random)klikler. Yatay klikler aynı düzeyde ya da aynı alanda faaliyet gösteren üyeleri içerir. Dikeyklik belirli bir alan ya da departmandaki değişik düzeylerden kişileri içerir. Rastgele kliklerçeşitli alan ya da departmanların üyelerinden oluşurlar.2. Birincil ve İkincil GruplarBirincil grubu niteleyen en temel özellik, dolaysız ilişkiler, yani bir hiyerarşiaracılığıyla sağlanan ilişkilerin tersine, yüz yüze (face to face) ilişkilerden oluşmasıdır.İkincil gruplarda ise ilişkiler zihinsel, ussal - rasyonel ve sözleşmeli olur. ilişkilerformel ve açıkça tanımlanmış sorumluluklarla kişisel olmama eğilimindedir.3. Üyelik ve Danışma GruplarıBir bireyin gruba üye olup olmamasına bağlı olarak gruplar üyelik ve danışma gruplarıolarak da sınıflandırılmıştır. Danışma yerine ´´başvuru" veya "referans" grupları dadenmektedir.Bir birey çoğu kez birden fazla grubun üyesidir. Örneğin, bir ailenin ferdi, bir okulunmezunu, bir işletmenin mensubu olabilir ve bu gruplarda aktif bir görev ya da pasif bir üyerolü oynayabilir. Onun için üyelik grupları kişilerin halen üyesi bulundukları ve içindefaaliyette oldukları gruplardır.Kişiler Niçin Gruba Katılırlar ?Kişiler daima bir grubun parçası, üyesi olmak isterler. Çünkü birtakım ihtiyaçları birgrup üyesi olarak, diğer herhangi bir şekilden daha iyi karşılanır. Her ne kadar bir kişi grubakatıldığı zaman elde etmek istediği şeyin ne olduğunu kesin olarak bilemezse de, böylehareket etmesinin bir ya da karmaşık bazı nedenleri vardır. Hatta bu nedenler kişinin ifadeettiklerinden çok daha başkadır. Belki de kişi bu nedenleri bilmemektedir ya da ifade etmekistediklerim tam bir açıklığa kavuşturamamaktadır.Yeni fikirlerin Yaratılması Bakımından Grup:Bir sorunun çözümünde bireyin veya bir grubun yaratıcılığı sorunun çözüm üne aitmeydana getirilen fikirlerin miktarı ile ölçülür.Gurup içindeki üyeler ararsında meydana gelen etkileşimin karşılıklı dayanışmaya yolaçması grup üyelerinin devamlı karşılıklı olarak açıkladıkları fikirlerle yeni fikirlere motiveedilmesi şeklinde olur.Gruptaki bu davranışın meydana gelmemesi tehlikesi "ikinci çözüm" ve"brainstorming" metodlan ile giderilir.Grupların Rizikolu Davranışı ve Grup BaskısıGrupların bireyin karar davranışı üzerine olan önemli etkilerinden biri riske girme(risky shift) ile ilgilidir. Bireyler çoğu defa başarılma olasılığı çok düşük ama başarıldığındakazancı büyük bir seçenek ile başarılma olasılığı yüksek fakat kazancı düşük bir seçenekarasından birim seçmek durumu ile karşılaşırlar. Burada riskli bir tercih söz konusudur."Grup Düşünme" EtkisiKarar alma sürecine katılan bireylerin tümü, ilke olarak, makul bireylerdir. Yani belirlibir sorun konusunda en iyi çözümü seçme kapasitesinde olan kişilerdir. Fakat, çoğu keztümünün ortak kararı, bir kişinin kararından kötü olmaktadır. Daha açıkçası grup halindekarar alma, bundan beklenen avantajları artırma, korkulan sakıncaları en aza indirgemesonucuna yol açmamaktadır. Bir başka deyişle, bunun "irrasyonel" olduğu görülmektedir.

Hiç yorum yok: